Nar Ve Hurma

Sayın nar öncelikle sana seslenmek istiyorum; ''Kardeşim seni yemek niçin bu kadar zor?'' Tamam çok güzel tadın var, şeklinde fena sayılmaz, hurma kardeşin gibi sende cennet meyvesiymişin. Ulan madem cennet meyvesisin biraz kolay ol, rahat ol, eziyet etme insanlara be!. Seni kesmek zaten ayrı bir dert, kesersin ortalığa sıçrar, koltukta yersin koltuk batar, bir narı yemek 45 dakika süre mi bee! Bir de beter özelliğin var lekende çıkmıyor. Vay arkadaş sen nesin böyle. Bilgisayar başında seni yemek imkansız gibi, monitörün ekranı bildiğin pembe oluyor. Ve kesinlikle üç beş nar taneside yere düşüyor ve asla bulunamıyor, taa ki ertesi gün açık renkli çorabınla üzerine basana kadar. Ne diyeyim ki sana.. Kendine gel oloooom.

Vay vay vaaay. Kimleri görüyorum hurma kardeş. Whatsup meeaan? What's your problem?
Sen başlı başına belasın, seni yemek emin ol daha az zahmetli değil. İlk ısırıkta problem yok, tamam. Ya sonra? Neden böyle yapıyorsun dostum? Elimizi üstümüzü başımızı, batırıyorsun, o koca çekirdeğinle bize zor anlar yaşatıyorsun.? Bi'de o olmamış halin varya; garip bir tadın var insanın damağıyla kavga ediyor adeta. Kekremsi mi denir ne denir bilinmez bir tat. Bırakın kardeşim bunları, yazık bu insanlara. Sizleri yemek için eziyet çekmek zorunda mı bu insanlar. Daha uzatma gereği duymuyorum. Bir kayısı kadar rahat yenin, kavun kadar çekirdeksiz olun, ama asla bir frenk yemişi kadar imkansız olmayın dostlar. Hoşça kalın.

Dikenli Kaktüs Meyvesi (Frenk Yemişi)